OSTİMTECH’li Öğrenciler Prof. Dr. İskender Öksüz’den Niçin Geri Kaldığımızı Dinledi

Kapadokya Üniversitesi Öğretim Üyesi, Milli Düşünce Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sayın İskender Öksüz, OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörlük Seminerleri kapsamında 'Niçin Geri Kaldık?' semineriyle OSTİMTech'li bilgilerle bir araya geldi.

Prof. Dr. Sayın İskender Öksüz'ün tarih, devlet, ekonomi ve yönetim üzerine kaleme aldığı “Niçin Geri Kaldık?” Faktörlü yola sapma Rektörlük Seminerleri kapsamınsa OSTİMTech'li verilerle buluştu.

Batı Merkezi Devlet Yokluğundan Geri Kaldı

“Niçin” içerdiğin nasıl sorulması halinden başlayan Öksüz, “Niçin Geri Kaldık” kitabının içinde “Biz” in saklı olduğu ve içinde “Biz” teriminden da Türkiye'yi, Osmanlı ile Cumhuriyet'i kastettiğini ifade etti. Öksüz, ileri ve geri kavramlarının görece olduğunu 'geri' den kastın Batı'ya göre geri olduğunu vurguladı. 18. Asra kadar Türkiye'nin batıdan ileri olduğunu belirten Öksüz, askerin başarısının kalkınmışlık bilgisini olduğunu, bununla beraber teşkilat, lojistik, eğitim, felsefe, nüfus ve ekonominin geldiğini ifade etti. 1600 yılında batı ülkelerinin hiçbirinde daimi ordusunun olmadığını söyleyen Öksüz, 1500 yılında Avrupa'da 500 adet bağımsız güç merkezi olduğunu vurguladı. Bu dönemde Batı'nın merkezi devletin yokluğundan geri kalanların olduğunu belirtti.

"Biz Geri Gitmedik Batı İlerledi

    Biri Yasaklarsa Öbürü Yapardı" 

Prof. Dr. İskender Öksüz, batıda neden hızlandığını, biz neden durdurularak saklandığını sorarak ifade etti :

“Onlar karşımızda “yenilmez Türk” yapan un-ufaklık, merkezi otorite altında izin verilmeyen birçok yeniliğin Avrupa'da denenmesine imkan verdi. Bu denemelerde sonuç başarılı olduysa da hemen başkaları da taklit etti, uyguladı. Doğunun büyük imparatorluklarında ise, bir şeyin yapılıp yapılmamasına verimli karar veremiyordu. “Yap!”, “yapma!” karar merkezden çıkıyor ve çoğu zaman “yapma!” taraftaydı. yeni bir şeylerin denenmesi, deneyene bir fayda sağlamazdı. Çin'de de:  Çin'de bir mücidin kaynağı, icadının imparatora takdimi, eserinin onun beğenisini kazandığı ve bu sayede saraya alındığı. Bu, yeni bir şeyler icat etmek için bir teşvikti ama Batı'daki gibi icadın piyasaya sürülmesiyle ondan para kazanılması düşünülmedi.  Matbaa batının ilerlemesinde önemli bir emin değil . Hollandalı matbaacılar akıllarına gelen her şeyi bastılar. Hollanda ve ardından İngiltere basın-yoğun kültürleri haline geldi ve okur-yazar bir edebiyatçı sınıfı doğdu. İlk kapitalistler, okuma yazma ve modern muhasebe kayıtlarını tutmayı öğrenmişkârların eserlerinin çocuklarıydı .

Kolomb'un Doğu Hindistan'a gitmesi “girişimi” matbaadan da ilginçtir. “Girişim” Kolomb'un kendi kullandığı tabirdir. Tam da “iş girişimi” anlamında. Gerekli sermayeyi elde etmek kolay yolu devletlere başvurmak ve “fetih” işleminin bir parçası olabilecek devletçiklerden destek aramaktadır; fakat parçanın “girişim” Kolomb'undur, şeyin sahibi odur .

Sebepler: Bizde…

Batıdan geri kalmamızın sebeplerinin bizde olduğunu ifade eden Öksüz, tüzel kişilikte birbirini tanımayan, ortaklıkların şirket olmadığını, vakıfların da şirketin karşılamadığını, borsanın, hisse senetlerinin, bankanın olmadığını ve sermaye birikiminin mümkün olmadığını belirtti. Son olarak Öksüz, kadimden beri şartların değişmesi nedeniyle yapılagelenlerin henüz gerçekleşmediğini vurguladı.​